Türk Ocakları İstanbul Şubesinin 2016-2017 104. Yıl Konferansları 13 Ocak 2016 Cuma akşamı Doç. Dr. Nalan KIZILTAN’ın “Milli Kültür ve Uluslararasılaşma” konulu konferansı ile devam etti.
Nalan KIZILTAN konuşmasına İtalya’da yaşadığı tecrübeleri anlatarak başlayıp, burada Türklerle ilgili yanlış algıların olduğunu gözlemlediğinden bahsetti. “Biz Türkleri kimsenin tanımadığını fark ettikten sonra kendime bizi nasıl tanıtabilirim?” diye sordum. Ve önceliğimin dostluk kurarak dilimizi “Türkçeyi” öğretmek olduğuna karar verdim diyen Nalan KIZILTAN kendi dili olmayanın yabancı dili de olmaz diyerek ana dilimizi iyi öğrenmenin birinci şartımız olduğunu söyledi.
İtalya’da verdiği Türkçe dersler ile orada kazandığı dostları da ocağımıza misafir olarak davet edip kürsüde onların da konuşmasını istedi. İtalyan misafirler Nalan Hanım ile nasıl tanıştıklarını, birbirleriyle nasıl ortak paydada buluştuklarından ve Türkiye’de oldukları için çok mutlu olduklarından bahsettiler. Türkiye ile pek çok ortak değeri paylaştıklarını ve bunları geleceğe taşımak istediklerinden söz ettiler. Aslında birbirimizi tanımayan kuzenler olduğumuzu ve Akdeniz havzasından çıkan ortak değerlerimiz olan bitki örtümüzün, meyvelerimizin benzerliğinden bahsettiler.
Tekrar sözü alan Nalan KIZILTAN, uluslararası zemini oluşturan şeyin “DOSTLUK” olduğunu söyledi. Sözlerine geçmişten günümüze gelen duygu, düşünce, sanat vb. doğaya karşı üretilen her şey kültürdür diyerek devam etti. Kültürümüzü iyi tanımamız gerektiğini, ona sahip çıkmamız gerektiğini, başkalarının kültürünü kopyalamadan ve kendi kültürümüzden kopmadan o kültürü kendimize uyarlayarak içselleştirerek almamız gerektiğini söyledi.
Uluslararasılaşmada dilin önemini vurgulayan KIZILTAN “dil bir alışveriş” alışveriş olmadığı sürece uluslararasılaşma da olmaz dedi. Ve dil öğrenenlerin farklı kültürleri “kendi kültürel değerleri” penceresinden öğrenirler. Bu yüzden önce kendi kültürümüzü iyi öğrenmeli ve 7-8 yaşından itibaren çocuklara bunu öğretmeliyiz diyerek uluslararası platformda yer almak için milli kültür bilinciyle yetişmeliyiz dedi. Bu bilimsel ve içten bir yaklaşımla olursa uluslararası platformda yer almak mümkün olacaktır diyerek sözlerini tamamladı.