20-21 Aralık 2021’de İBB Fatih Kültür Merkezi’nde alanında uzman akademisyenlerin katıldığı sempozyumumuzda kültür, gelenek, görenek ve milli özelliklerine sahip çıkarak günümüze kadar yaşatmayı başaran Türk Cumhuriyetlerimizin; Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’ın 30. yıl bağımsızlıkları boyunca tarihsel sürecinde milli perspektifler, eğitim, küreselleşme ve Türk dünyası, Karabağ Zaferi, Türk devletleri iç ve dış politikası, Çin ve Rusya ile ilişkiler, Türk devletlerinin gelecekleri, toplumsal yapı ve kültürel miraslar gibi konular üzerine müzakere edildi.

Açılış konuşmasını yapan İstanbul Türk Ocağı Başkanımız Dr. Cezmi BAYRAM Türk Cumhuriyetlerinin 30. yıl bağımsızlıkları vesilesiyle şu ifadelerde bulundu:

 “Türk Cumhuriyetleri Türkiye’nin Sıkıntılarını Çözer Hale Geldi”
 
 Türkiye dışındaki Türkleri ve bunların meselelerini ortaya koyduğumuzda iki tip tepkiyle karşılaşıyorduk. Birisi siz Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atıyorsunuz diye; “Siz Türkleri hakimiyeti altına alan Sovyetler Birliği’ni yani siz Rusya’nın düşmanlığını yapıyorsunuz ve Türkiye’yi sıkıntıya sokuyorsunuz” deniyordu. Neredeyse vatan hainliğiyle itham ediliyorduk. Buna karşı söylediğimiz şey şuydu. Bu insanlar hadi Türk’tü, hadi Müslümandı tamam. Bütün bunları bir kenara bırakalım, insan da mı değildi? Bunların temel insanlık haklarından istifade etme hakkı yok muydu? Diye karşılık bulamıyorduk.
 Bir başka grupta onlar kendi ideolojileriyle “ya bunlar seksen senedir komünist, artık bunlar dinsizlik propagandasıyla karşı karşıyalar dolayısıyla orada ne Türklük kaldı ne de Müslümanlık” deniyordu. Yani “ortada savunulacak ve bağımsızlığı istenilecek bir gurup yok” deniyordu. Şimdi bu topluluklar ortaya çıktılar, devletlerini ilan ettiler, bağımsızlıklarını başkaları kabul etti ve hatta Türkiye ve Rusya arasındaki limoni bir vaziyet de Nazarbayev’in müdahalesiyle düzelmesi suretiyle Türkiye’nin dediği mana da menfaatlerini koruyan, Türkiye’nin de sıkıntılarını çözen ülkeler haline geldiler.
 
 “Sakarya Zaferi Cezirlerin Bittiği Medlerin Başladığı Savaştır”
 
Tabi bu 30 yılda bunlar bağımsız olmadılar, aynı zamanda sınırlarını tahkim ettiler, sistemlerini kurdular. Ama geçen sene bu ülkelerden Azerbaycan, 30 yıldır işgal altında olan topraklarının önemli bir bölümünü kurtarmak suretiyle Türk tarihinin büyük geleceğine doğru adım atılmasına vesile oldu. Kastettiğim şudur: bu sene aynı zamanda Türkiye’de Millî Mücadele’nin de 100 yılı ve 1921 olaylarının sempozyumunu da yaptık. 1921 olaylarında Sakarya Zaferi de var. Sakarya Zaferi Karlofça’dan bu yana gerileyen devletimizin tekrar ilerlemeye başladığının göstergesidir. Ben eski tabirle söylersem; cezirlerin bittiği medlerin başladığı savaştır. Sakarya Zaferi, Türk’ün tarihinin değiştiği tekrar ilerlemeye başladığı, tekrar kayıplarını telafi etmeye başladığı savaştır. İşte biz onun yıl dönümünü kutluyoruz.

 “Karabağ Türklüğün Büyük Geleceğine Doğru Yürüyüşünün Devam Ettiğinin İfadesidir”
 
Sakarya, Türkiye’yi ilk bağımsız Türk devleti yaptığı için bu gelişme şöyle devam etti: Hatay İlhak edildi, Kıbrıs’ta belli bir mücadele edildi. İşte Karabağ’da da bu ileriye doğru yürüyüşün devam ettiği görüldü. Bu yüzden Karabağ sadece Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının kurtulmasının bir ifadesi değil, aynı zamanda Türklüğün büyük geleceğine doğru yürüyüşünün devam ettiğinin ifadesidir. Bu bakımdan bu durum son derece önemlidir.  O yüzden bundan sonra da Karabağ’ı böyle değerlendirdiğimiz gibi Türk dünyasındaki gelişmeleri de bu çerçevede değerlendirmemiz lazım. Yani oradaki başarıların hiçbirisinin artık: Türkiye’ninkinin de Kazakistan’ınkinin de Türkmenistan’ınkinin de Özbekistan’ınkinin de Azerbaycan’ınkinin de başarısı artık hiçbirisinin ki değil topyekûn Türklüğün yükselişinin ifadesi olan başarılardır. Böyle ele alacağız, böyle yapacağız.

Başkanımız Dr. Cezmi BAYRAM konuşmasına; “Gençlerimiz geleceğe daha büyük heyecanla, şevkle sahip çıkacaklar. O sebeple bizim bu faaliyetimiz bu anlayışla alınıyor ve bu tip vesileler de bu anlayışı ifade etmemize imkân sağlıyor. Şimdi bu toplantı arkadaşlarımızın gayretiyle ortaya çıktı. Burada düşündüğümüz bu faaliyetin fotoğraflarını slaytlarla gösteremediğimiz için TÜRKSOY’dan talepte bulunduk. Dedik ki bunu bir sergiyle toplantımıza taşıyın. Hiç olmazsa bir sergi de 30 yıllık gelişmeyi görelim dedik. Sağ olsun TÜRKSOY sergiyi İstanbul’a getirdi. Çok teşekkür ediyoruz kendilerine ve bu toplantının zenginleşmesine bir ölçü de maksadına daha fazla yaklaşmasına yardımcı oldular.
 Aynı zamanda bu salonu tahsis etmek suretiyle bazı ihtiyaçlarımızın karşılanmasında İBB Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan olmak üzere belediye çalışanlarına teşekkür ediyorum. Türk Ocağı’nın Yönetim Kurulu Üyeleri ve gençler gayret gösterdi. Onlara teşekkür ediyorum. Değerli hocalarımıza teşekkür ediyorum. Tabi Ömer Kocaman sadece Türk Devletler Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı değil aynı zamanda benim kendisiyle sık sık istişare ettiğim biridir. Kendisine desteklerinden dolayı çok çok teşekkür ediyorum” diyerek saygılarını sundu.