Gençlik Kollarımızdan bir gurup hocamız Yard. Doç. Dr. Ramazan Erhan GÜLLÜ’nün rehberliğinde Ermeni Patrikhanesi yetkililerinden Başrahip Tatul Anuşyan’ı ziyaret etmiştir. Türk Ocakları İstanbul Şubesi’nin faaliyetlerini takip edenlerin herhangi bir şekilde bu ziyarete yanlış anlamlar yüklemeyeceğini düşünerek açıklama koymadan haberleştirdik. Yanılmışız. Dolayısıyla bu açıklamayı yapmayı üzülerek zaruri görmüş bulunmaktayız.

      

           TatulAnuşyan yeni tanıştığımız bir dinî yetkili değildir. Kendisi, ocağımızın Ermeni sorunu ile ilgili olarak 5-7 Ocak 2015 tarihlerinde, İstanbul Üniversitesi ile müşterek olarak organize ettiği “19-20. Yüzyıllarda Türk-Ermeni İlişkileri: Kaynaşma-Kırgınlık-Ayrılık-Yeni Arayışlar” başlıklı uluslararası sempozyuma da iştirak etmiştir. Aynı şekilde sempozyumumuza Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan da katılmıştır. Her iki dinî yetkili de sempozyumda yaptıkları konuşmalarda, Ermenilerin Türkiye ile birlikteliğinin önemini ve Türk devletine olan sadakatlerini vurgulamışlardır. Ayrıca kongre dolayısıyla başta Ermeni diasporası olmak üzere birçok radikal grup Ermeni Patrikhanesi’ni ve Aram Ateşyan ile TatulAnuşyan’ıTürk Ocaklarının organizasyonuna katılarak Türkiye ile birlikte hareket etmekle suçlamışlardır. Dönemin basınında çıkan haberlere bir göz atılırsa kongre sırasında yaşanan bu tartışmalar görülecektir.

   Ocağımız tarafından oluşturulan Danışman Hoca ekiplerinden birisinin gençlik kollarımızdan bir grup öğrenci ileTatul Anuşyan’ı ziyaret etme sebebi; hem daha önce sempozyumumuzdaki konuşması sebebiyle teşekkür etmek,hem de fikrî yapısı ve faaliyetleri bilinen böyle bir din adamı ile görüş alışverişinde bulunmaktır. Öncelikle dikkat edilmelidir ki Türk Ocağı’nın organize ettiği bir kongreye katılarak başta Ermeni diasporası olmak üzere birçok grubun ağır eleştirilerine uğrayan Anuşyan, ocaklılarla tekrar görüşmekten ve onları misafir etmekten çekinmemiştir. Zira mevcut siyasî atmosfer içerisinde kimi ayrılıkçı grupları destekleyen – aralarında Ermenilerin de bulunduğu – farklı siyasî çevrelerde TatulAnuşyan ve onun gibi düşünen Ermeniler suçlanmaya devam edilmektedirler.

Arkadaşlarımızla görüşürken Anuşyan, Türk milleti ve milliyetçilik hususunda görüşünü net olarak şöyle ifade etmiştir: “Faşizme hepimiz karşı olmalıyız fakat milliyetçi olmak önemlidir, milliyetçi olun. Ama bizi de milletin dışında görmeyin, biz de Türk milletinin bir parçasıyız.”

Yine görüşme sırasında konuşulan konular genel olarak özetlenirse şunlardır:

“Bizim Anadolu insanları olarak Avrupalılardan öğrenecek bir şeyimiz yoktur. Türk-Ermeni ilişkilerine ve Türkiye’deki azınlıkların problemlerine Avrupalılar müdahale etmemelidirler.”

“Ermeni Patrikhanesi Türkiye’nin kurumudur. Bu kurum Fatih Sultan Mehmet döneminden beri bu topraklarda yaşayan Ermenilerin dinî/idarî merkezidir. Başka bir devletin - Ermenistan da dâhil – bu kuruma müdahale hakkı yoktur.”

“Türkiye Ermenilerini, Ermenistan ve diaspora Ermenileri gibi düşünmemek gerekir. Bu üç grup zaten kendi aralarında çok ciddi ayrışma içindedirler. Türkiye Ermenileri, Türkiye’nin vatandaşlarıdırlar ve Türkiye’nin hukukuna bağlı olarak yaşamaktan da mutludurlar.”

Konuşulan konular genel hatlarıyla bunlar ve benzeri mevzulardan oluşmuştur.

Türklüğün, Türk kültürünün ve milliyetçiliğin ne demek olduğunu, birçok kişi ve kurumdan çok daha iyi bildiği tartışmasız olan Türk Ocakları’na mensup kişilerin gerçekleştirdikleri bu faaliyetler, bundan sonra da benzer şekilde devam edecektir.