Türkiye’de sosyolojinin temelleri, diğer ülkelere göre erken denebilecek bir tarihte atılmıştır. Fransa’da kurulan ilk sosyoloji kürsüsünü müteakip 1914’de İstanbul Dar’ülFünûn’unda Ziya Gökalp tarafından kurulan İçtimaiyat Kürsüsüdünyanın ikinci en eski sosyoloji bölümüdür. Gökalp, yine 1915’te aynı yerde İçtimaiyat Dar’ül Mesaisi isimli ilk sosyoloji enstitüsü faaliyete başlamasına ve 1917’de İçtimaiyat Mecmuası isimli sosyoloji dergisi kurulmasına ön ayak olmuş bir şahsiyettir.
Türkiye’de sosyolojisinin kurucusu olan Gökalp, yakın dönem tarihimizin meselelerine değinmek bakımından eşsiz bir yere sahiptir. Gökalp, hem de yüzyılın başında yaşadığımız birlikte ele almak zorunda kaldığımız devletin ve milletin kurtuluşu, kendi kalarak muasırlaşması ve yeni dönemin temellendirilmesine için henüz emekleme çağındaki sosyoloji biliminin yöntemleri çerçevesinde çözümler teklif etmiştir.
Ziya Gökalp, bugüne kadar ölümünün ve doğumunun yıl dönümleri vesilesi kılınarak defalarca ele alınmıştır. Gökalp’in sıklığı azalmakla birlikte halen gündeme getirilmesi, mevcut meselelerin halen önümüzde durduğunu ve Gökalp’in düşüncelerinin halen tazeliğini koruduğunu ve mirası bıraktığı vazifenin tamamlanmadığını göstermektedir.
Türkiye’de sosyolojinin müstakil bir kürsü sahibi olmasının üzerinden yaklaşık yüz yıl geçmiştir. Türk sosyolojisi Türkiye’nin tarihi var oluş şartlarından kopmaksızın bir istikamet üzere gelişmesini Gökalp’in temel yaklaşımlarına borçludur.
Bu vesileyle “Türk Sosyolojisinin Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp”sempozyumu, Türk Ocakları İstanbul Şubesi Gençlik Kolu tarafından, değişim şiddet ve derinliğinin artmaya devam ettiği Türkiye’de, genç nesillerin görüş ve düşüncelerine yeni soluklar kazandırmak, milli ve muasır olmanın bugünkü anlamı üzerinde yeniden düşündürmek amacıyla hazırlanmıştır