Türk Ocakları İstanbul şubesinin 2016-2017 104. yıl konferansları 2 Aralık 2016 Cuma günü, gişede büyük bir başarı elde eden Dağ 2 filminin yönetmeni Alper Çağlar’ın ‘’Türk ve Sineması’’ adlı konferansıyla devam etti.
Alper Çağlar sözlerine Türk sinema sektörü diye bir şeyin varlığından söz etmenin zor olduğundan bahsederek başladı. Zira Türk sinemasının daha yolun çok başında olduğunu ve bu halimizin aslında 1930 ve 1950’lerdeki Amerika’ya benzetilebileceğini söyledi. ‘’Amerikalılar 1920’li yıllarda Kaliforniya’da Hollywood denilen yeri keşfettiler ve kurulan film stüdyolarıyla bu işi gittikçe profesyonel bir şekilde yapmaya başladılar. Bizde sinema ve tiyatroya ilgi aslında Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ortaya çıkmış, cumhuriyetin kuruluşuyla beraber de artmıştır. Kültür Bakanlığı’nın kurulmasıyla beraber sinema sektörü de gelişmeye başlamıştır.’’
Her sektörde olduğu gibi sinema sektöründe de alaylı ve mektepli çatışmasının varlığına dikkat çeken Alper Çağlar ‘’Türk sinemasının en parlak dönemlerini yaşadığı Yeşilçam, hem alaylıların hem de mekteplilerin olduğu bir dönemdir. Bizim sinemamızın önündeki en büyük engel mektepli parlak fikirlerimizin sinemayı değil, onun yerine reklamcılık ve televizyon sektörünü tercih etmesidir.’’ diyerek sözlerini sürdürdü. ‘’Buna rağmen son 10 yılda bizim sinema sektörümüzde de iyi filmler ortaya çıkmıştır. Ancak istenilen düzeyde olmaktan çok uzaktır. Zira bizim ülkemizde yapılan filmlerin sadece yüzde beşlik kısmı harcanılan parayı filme geri kazandırırken, sinema sektörü gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde doksan beştir.’’ dedi.