İstanbul Türk Ocağı olarak düzenlediğimiz 100. yıl sohbetlerinde bu hafta, Yard. Doç Dr. İsmail Türkoğlu ile, “Bağımsızlığın 20. Yılında Türk Dünyası” konusu ele alındı.
Gençlerin bu tür faaliyetlere katılımını sevinçle karşıladığını belirterek sözlerine başlayan Türkoğlu, şunları söyledi: “ 1992’den beri imkanım elverdikçe Türk dünyasını gezmeye çalışıyorum. O yüzden, anlatacaklarım, bilfiil kendi yaşadıklarım, gördüklerim. Bu coğrafyayı, bir kişinin hayatı boyunca öğrenmesi mümkün değil. Yunanistan’dan başlayan çizgiden, Çin’e, Doğu Türkistan’a kadar olan bölgede asırlardır yaşayan Türkler var. Türk dünyası kavramını ilk kullanan Yusuf Akçura.
100. yaşını kutlayan Türk Ocakları, Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de; “Türk dünyasının, dünü, bugünü, geleceği” adlı bir konferans tertip etti. Başkanlığını, Azerbaycan Milletvekili Nizami Caferov’un yürüttüğü konferansa; Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Hulusi Kılıç, Türkiye-Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı milletvekili Nejdet Ünüvar, Azerbaycan-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı milletvekili Nizami Caferov, milletvekilleri, Türkiye’den gelen Türk Ocakları temsilcileri ve gazeteciler katıldı.
İstanbul Türk Ocağı 100. yıl sohbetleri bu hafta, Türk Ocakları İstanbul şubesi başkanımız Dr. Cezmi Bayram’ın ele aldığı ‘‘Türk Ocakları Yüz Yaşında’’ konulu sohbet ile başladı.
Sözlerine; ‘Bu sene ocağımızın yüzüncü yılı. Bu bizim için bir şereftir. Yüzüncü yıla girerken bazı değişiklikler gerekiyordu. Bugünden itibaren Cuma sohbetleri, yüzüncü yıl sohbetleri adı ile devam edecek. Artık gençler kürsüyü bizden devralacaklar. Her hafta gençlerimiz, yüz yıllık dönemde fikir hayatında hizmet veren şahsiyetlerden birini anlatacak. Neden bu akşam …., Ahmet Vefik Paşa, … ele alındı? Çünkü bu şahsiyetler, Türkiye tarihinde, kültürel milliyetçiliği ele alan ilk kişilerdir. Bu faaliyetler, gençlerin kürsüyü bizden devralma süreci ve yüz yıllık tarihe kuşbakışı bakmak bakımından önemlidir.’ diyerek başlayan ve İstanbul Türk Ocağı gençlik kolları mensubu …,…, … arkadaşlarımızın sohbet öncesi verdiği konferanslara da değinen Bayram, şöyle devam etti: ‘ Bu dernek, her ne kadar Mehmet Emin Yurdakul, Yusuf Akçura gibi bir takım milliyetçilerin girişimleri ile kurulmuş olsa da, kuruluşunda gençler önemli bir yer tutar. Burada gençlerin yapması gereken, yalnızca sohbetleri dinlemek değil, söz konusu emaneti aynı hissiyatla sahiplenmek ve geliştirmektir.
28 Eylül 20l0 tarihli yazınızı okudum. Esasen sizi Türkiye Gazetesinde yazdığınız dönemlerden beri takip etmekteyim. Bugünkü yazınızda ortaya koyduğunuz soruların cevabını Genel Başkanımız Nuri Gürgür’den beklemektesiniz. Ancak, onun da iznini alarak, yazının da öznesi olduğum için, cevabı ben veriyorum. Ümit ederim ki, sizin için bilginin doğrusu önemlidir; cevap veren makam değil.
Türk Ocağı, Türk Yurdu
Bu topraklar üzerinde bin yıldır yaşayan bir halkın millet kimliğinin oluşum sürecinin, bir bilince taşınması kolay değildir.
1912'de Türk Ocağı'nı kuranlar, büyük bir imparatorluğun çöküş sürecinin travmalarını bu bilinçle aşmaya çalışırken, yeni bir çağın içinde var oluşun fikir temellerini oluşturmak için örgütlü bir çabayı da ortaya koydular.
Geçtiğimiz pazar akşamı Sayın Cumhurbaşkanımız'ın da katıldığı bir törenle Türk Ocakları Genel Merkezi 100. yılını kutlama etkinliklerinden birini gerçekleştirdi.